Gerçekten bir toplumun, kalkınması, güçlü olması, büyük başarılara imza atmasının temelinde; o toplumun insanlarının, sivil toplum örgütlerinin, siyasilerinin, en önemlisi halkının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesinde yatmaktadır. Birlikteliğin sağlanmasında en önemli faktör ise, karşılıklı saygı ve sevgi temeline dayanan bir ilkeye sahip olunmasıdır. Temelinde saygı ve sevgi bulunan bir örgütlenme ve bir kitle; beraberliği sağlamış ve sonuçta güçlü olması demektir.

Konuyu Ketenli bazında ele alalım. Ketenliler arasında; şimdiye kadar bu birlik ve beraberliğin sağlandığını söylemek hayalperestlik olur. Bazı bireysel ve örgütsel çabalar dışında; bu konuda, bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın görüşü hâkim olmuştur. Öncelikle ben duygusu ön plana çıktığından dolayı herkes ben önde görüneyim de gerisi önemli değildir zihniyeti kendini göstermiştir. 

Çok basit bir genellemede; bazı ilçelerin insanlarını biliyorum, alışverişlerini kendi hemşerileri olan esnaftan, yapmak için gerekirse 30-40 km. yol kat ediyor.

Ketenlilerin şimdiye kadar ilerlememesinin nedenleri arasında; birlik ve beraberliğin sağlanmaması önemli yer tutar. Bir vücudun azaları olmamamızın acısını hep yüreğimizde hissetmişiz ve sonuçta da kaybeden Ketenliler olmuşuz.

Çünkü Ketenlide taban arasında saygı ve sevgi ile samimiyet olduğu halde; üst seviyedeki, bazı işadamlarımızda, siyasi yelpazede az buçuk yer edinenlerde, sivil toplum örgütlerinde, bürokraside hasbelkader bir yerlere gelmiş insanlar arasında bu saygı ve sevgi ile samimiyeti göremiyoruz. Bunun nedenlerinin başında da, yukarıda belirttiğim ben duygusu, kibirlilik gelmektedir. Yani ben büyüğüm, benden büyük yoktur, menfaat için yapılan ayrımcılık ve ayrı bir baş çekme söz konusudur. Ne oldum delisi havasında olan insanlar; menfaat için insanların sırtına binerek yükseklere uçmak istediklerinden, hiçbir zaman için Ketenlilere sevgi ile yaklaşamaz.

Bizler; birbirimizin küçük kusurlarını görmemeli, iyi yönlerimizi geliştirerek, birbirimizi sevmeliyiz ve saymalıyız. Yapacağımız işler; önce Allah rızası için sonra Ketenli sevdası, Ketenliler hatırına olmalıdır. Kişiyi kıskanabiliriz, sevmeyebiliriz. Ama Ketenli sevdasına ve Ketenliler sevgisinden dolayı onu sevmeliyiz. Eğer biz ona destek verirsek; o kişi için destek vermediğimizi, sadece Ketenliler ve Ketenli için destek verdiğimizin bilincinde olmalıyız. Çünkü sonuçta; vereceğimiz destek Ketenliye faydası ve kazanacak olan Ketenliler olacaktır.  Bir Ketenlili olarak; hep Ketenliler destek vermek, yaptıkları güzel şeyleri övmek ve sevinmek zorundayız. Kötülere de haddini bildirmek zorundayız.

Sonuç olarak; Ketenlilerin birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Ama bu birlik ve beraberliğin oluşabilmesi için birbirimizi sevip, birbirimize saygı ve sevgide kusur etmemeliyiz. Hepimiz; gücümüz oranında birbirimize sahip çıkmalı ve her platformda birbirimize destek vermeliyiz. Ancak bu şekilde birlik ve beraberliği sağlamış ve bir güç oluruz. Aşamayacağımız hiçbir engel kalmaz. O zaman herkes; Ketenlilere gıpta ile bakar.

Bizler bu duygu ve düşüncelerle Ketenli Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin bu birlik ve beraberliği sağlayacağı düşüncesiyle çalışmalarımıza başladık. Bu dernek öğrencilerimize burs verir hale gelecek ve yoksullarımıza yardımcı olacak, yolda kalanlara, barınma ihtiyacı olanlara yardım edecek bir hale getirilmesi gerekmektedir. İsmini vermeyeceğim bir ağabeyimiz bundan sonra 5 öğrenciye burs vereceğini belirtti. İnşallah bu insanımız gibi nice insanlarımız çıkacak ve bu burs oranını arttıracağız, ben buna inanıyorum birlik ve beraberlik Ketenlimiz için hayırlı olacaktır.

Sözlerimi; birlik ve beraberliğin önemine daima önem veren Ulu Önderimiz ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’ in bir Hadis-i Şerifi ile bitirmek istiyorum. “Birlikte Rahmet, Ayrılıkta Azab Vardır” (Hz. Muhammed. SAV)

mborazan@ketenlidernegi.com